Aslinda ister ulus, ister dindar toplum olusturulmak istenilirse istenilsin; egitimde belirleyici olan bireydir; çünkü toplum, bireylerin bütünüdür. Bu nedenle egitimde esas unsur, toplum eksenli degil; insan eksenli yani günümüzde bütün insanlarin ögrenci olmalari nedeniyle, ögrenci eksenli bir egitim sistemi olmalidir.

Uygulamada olan egitim sisteminin “Ögrenci Merkezli” bir sistem oldugu söylenilmekte ise de; egitimle sürekli oynanarak, ne oldugu belli olmayan ve üretimden kopuk, bir takim sistemler uygulanmaktadir.

Egitimde ortaya çikan ve belirsizligin yarattigi bu son durum; on iki yil çekilen emekten sonra gelinen ve 2015 YGS’ da alinan sonuca baktigimizda, tablonun hiç de iç açici olmadigini görürüz.

YGS’na 1 milyon 896 bin 995 aday katildi.

Bu adaylardan 207 bini ön lisans egitimi yapmak için gerekli olan 140 puan barajini asamadi.

Lisans programlarinda okumak ve LYS’na girebilmek için gerekli olan 180 puan barajini 618 bin aday geçemedi.

Sinavda yöneltilen 40 soruda yapilan dogru sayilari söyle:

Türkçe: 15.8

Sosyal Bilimler: 10.7

Temel Matematik: 5.2

Fen Bilimler: 3.9

Dikkatlice incelendiginde; fen Bilimleri ve Temel Matematik, dogru yanit açisindan en düsük dersler oldu.

Bu durum, (PISA) Uluslar arasi Ögrenci degerlendirme Programi sonuçlarinda görülen 65 ülke içinde Türkiye’deki ögrenciler matematikte 44, fen bilimlerinde ise 43 siradaki yerlerinin tesadüfî olmadigini göstermektedir.

Bu gerçekler karsisinda soruyorum:

“Ne olacak bu egitimin hali?”

ÖSYM, ÖSS ve ÖYS olarak bilinen üniversite giris sinavlarinin adlarini YGS ve YLS olarak degistirdi. Sinavlarin isimlerini degistirilmesi, egitimde neyi degistirdi, egitimin kalitesini mi artirdi?

Elle beynin birleserek, üretmeyen bir egitim sisteminin, havanda su dövmeden baska bir ise yaramayacagi görülmektedir.

Kaldi ki günümüzde egitim, dört duvar arasinda belli yas gruplari için gerçeklestirilen bir etkinlik olmaktan çikip, dogumdan ölüme kadar bir periyodu kaplamaktadir; bu nedenle egitimin yapildigi yer okul dâhil okulun yani sira yasamin her alaninda gerçeklestirilmektedir.

Bu nedenle; bir taraftan egitimin kalitesinin artirilmasi ve bir taraftan da egitimi yasamin her alanina yayilmasi gerektigi inancindayim