ÖGRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLARKEN

* Yüzde 69’u daha iyi bir imkân bulsa meslegi birakmak istiyor.
* Yüzde 93’ü gelirini yetersiz buluyor.
* Yüzde 61’ i psikolojik sorun yasiyor.
* Yüzde 90’i mesleginin sayginliginin kalmadigini düsünüyor.
* Yüzde 86’si ögrencilerine örnek olabilecek sekilde giyinmedigini
* Yüzde 85’i son on yilda satin alma gücünün düstügünü
* Yüzde 73’ü gelirleri yeterli olmadigindan meslegine motive olmadigini
* En düsük ögretmen maasi 2.136,00 TL, en yüksek ögretmen maasi 2.482,00 TL

* 330 bin ögretmen atama bekliyor.2000 baslarinda atama bekleyen ögretmen sayisi 60-70 bin iken 2013 yili itibari ile 330-350 bini bulmus görünüyor.
* Ilk etapta 150 bin ögretmenin atanmasi gerektigi düsünülüyor.
Yukaridaki bilgileri 24 Kasim 2014 Pazartesi günü Hürriyet gazetesinden aldim. Genel durum kötü, yillardir orta gelir tuzaginda Türkiye patinaj yapiyor. Diger bir anlatimla durdugu yerde sayiyor. 2002 yilanda dünya genelindeki ekonomisinin büyüklügü 17- 18. sirda iken bu gün de ayni yerlerde patinaj yapip duruyor.

Ben emekliligi gelmis arkadaslara yas haddini dolduruncaya kadar ayrilmayiniz diyorum. Zira emekli olanlarin durumu daha kötü, en azindan ayda 1000,00 TL kayiplari oluyor. Emekliligi hak edenler ayrilmayinca yerlerine yenileri alinamiyor. Bu da ayri bir sorun ve dert. Diger yandan düsük ücretle sözlesmeli 1000,00 ( kaldirildi ), saat ücretli ortalama 500- 600,00 TL’ye çalistirilan ögretmenler var. Bunlar kaçak göçmen isçi statüsünde çalisanlar gibi. Bir de sira bekleyip hiç çalisamayan ortalama 350 bin ögretmen adayi var.

Degerli ögretmenlerim,
Yaklasik 350 bin ögretmen issiz sira bekliyor, kesin sayisini bilmemekle birlikte Ermenek ve çevresinde 100’ün çok üzerinde ögretmen ücretli statüsünde 500- 600,00 TL arasi bir ücretle çalisiyor. Sizler ise ülke genelinde yoksulluk sinirinin altinda çalisiyorsunuz. Bu tablo vahim olmakla birlikte, T. C. Devleti’nin ögretmeni olarak hiçbir azim ve heyecandan kaybetmeden bütün benliginizle devletinize hizmet aski ile çalismak ve ülke çocuklarini yarina hazirlamak sizin görevinizin çok üstünde bir vatan borcu olmalidir. Baska türlü Türkiye ve dünya pastasindaki dagilimdan pay almak mümkün olmayacaktir.
Elbette MEB mevzuatin tartisarak aksayan yönleri insanlarimiza/topluma anlatmak sizin görevinizdir. Sizler, zavalli, çaresiz insanlar degilsiniz. Dogrulari ve yanlislari düsünerek, sorarak, sorgulayarak halka anlatarak aksayan yönlerin düzeltilmesinde katki yapmak sizin görevinizdir. Toplum degerlerinin asindigi, çürüdügü bir dönemde yasiyoruz. Toplumsal degerlerimizi üst katmanlara tasimak sizin görevinizdir. Bugünkü kusurlarda, yanlislarda, sapmalarda biz emekli ögretmenlerin büyük payi oldugundan kusku yoktur.
Birlik olmadiginiz sürece, devletin degil, siyasi partilerin davulunu çaldiginiz müddetçe, özlük haklarinizi korumak mümkün degildir.
Sizden simdilik beklenen, siyasi partilerin ve cemaatlerin adami degil, devletin ideal bir ögretmeni olarak görev yapmaniz ve gelecegi düsünen, soran, sorgulayan, üreten nesiller yetistirmenizdir. Ancak orta gelir tuzagindan kurtulmanin yolu yetistirdiginiz egitimli elamanlarla ülke genelinde pastayi büyütmek ve büyüyen pastadan payiniz almakla mümkündür.
 

YORUM EKLE

banner284