06.12.2017 tarihinde, ABD Başkanı Donalt Trump, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdı…

Ortalık ayağa kalktı!

Her kafadan bir ses çıktı…

İlk ciddi tepki ise Türkiye, İslam İşbirliği Örgütü’nü İstanbul’da toplayarak gösterildi.

Toplantıda Doğu Kudüs’ün Filistin’in Başkenti olması çağrısı yapıldı.

Böylece Kudüs’ün ikiye bölünmesi ve Batı Kudüs’ün İsrail’in Başkenti olduğu tescil oldu!

Sonra Mısır, BM Güvenlik Konseyi’ne bir tasarı sundu.

Tasarı, ABD’nin veto etmesi nedeniyle BM Güvenlik Konseyi’nde kabul görmedi.

Bunun üzerine BM Genel Kurulu Türkiye ve Yemen’in girişimleriyle hazırlanan ve 21 üyenin katılmadığı ve 35 üyenin de çekimser kaldığı karar tasarısı,9’a karşı 128 oyla kabul edildi.

Bu kararın, siyasi öneminin dışında bağlayıcı bir yanı yoktur.

Bu güne kadar, uygulanmayan İsrail ve ABD hakkında BM Genel Kurulu’nun 50’den fazla kararı vardır.

Bu karar, Filistinlilere sadece bir moral olmuştur.

Ayrıca bu karar karşısında “ABD yalnızlaştı” yaklaşımına; yalnızlaşan ABD mi, yoksa Trump mu? Diye sormak gerekir!

BM Genel Kurulu’nda elde edilen bu başarı, Ortadoğu’da neler değiştirecek?

Filistin toprakları, İsrail’in işgalinden kurtarılıp, bu topraklar üzerinde bağımsız bir Filistin Devleti kurulacak mı?

Kurulan Filistin Devleti’nin Başkenti, Kudüs olacak mı?

Kurulan bu devlet, yüzlerce devlet tarafından kabul edilip, BM üye kabul edilecek mi?

Feodal yapılanmalar son bulacak mı?

Krallık, emirlik ve şeyhlik son bulacak mı?

Bunların yerine demokrasi gelecek mi?

Etnik ve mezhep eksenli çatışmalar son bulacak mı?

Din eksenli devlet ve hukuk yapılanmaları yerine; devlet ve hukukta laik yapılanmalar oluşturulacak mı?

Adil bir barış ve özgürlük ortamı oluşturulacak mı?

Herhangi bir değişikliğin olacağı kanaatinde değilim…

Evet, göreceğimiz “eski hamam eski tas…