Sigara ve diğer tütün ürünlerinin akciğer kanserinin en önemli etkeni olduğunu bir kez daha hatırlatan TÜSAD, “Tütünle etkin mücadele edilir ve erken tanının önemi doğru aktarılırsa akciğer kanseri önlenebilir” uyarısı yaptı.
Tüm dünyada kalp ve damar hastalıklarından sonra en sık ölüm nedeni akciğer kanseri. Bu nedenle 1995 yılından beri Kasım ayı tüm dünyada “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı” olarak kabul ediliyor ve bu alanda farkındalık çalışmaları yürütülüyor. Bu kapsamda bir açıklama yapan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Akciğer Kanseri Çalışma Grubu, “Akciğer kanseri, kanser ilişkili ölümler arasında ilk sırada yer alıyor. Hastalığın bu kadar sık görülmesinin başlıca nedeni tütün ürünleri kullanımındaki artış. Tütün ürünleri kullanımıyla etkin mücadele edilirse akciğer kanseri önlenebilir bir hastalıktır” uyarısında bulundu.
TÜTÜNLE KESİN MÜCADELE ŞART
Küresel Kanser Gözlem Veri Tabanı’na (GLOBOCAN) göre 2020 yılında tüm dünyada 2,2 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 41,000 yeni akciğer kanseri tanısı konduğunu aktaran TÜSAD Akciğer Kanseri Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Pınar Akın Kabalak, açıklamasında şu önemli bilgileri paylaştı: “Erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da akciğer kanserinin görülme sıklığı giderek artıyor. Akciğer kanseri ile ilişkili olabilecek semptomların başında öksürük, kanlı balgam çıkarma, göğüs ağrısı, ses kısıklığı, nefes darlığı, kilo kaybı, iştahsızlık, boyunda ele gelen şişlik gibi belirtiler geliyor. Tütün kullanımı başta olmak üzere mesleki ve çevresel kanserojen maruziyeti, aile öyküsü, radon gazı, elektronik sigara, pasif sigara maruziyeti, meme ya da göğüs bölgesine radyoterapi gibi faktörler akciğer kanserinin ortaya çıkmasına zemin hazırlayabiliyor. Akciğer kanseri farkındalığında bilmemiz gereken en önemli nokta, tütün kullanımı ile kesin mücadele edilmesi gerekliliği ve sigara ve elektronik sigara gibi tütün mamullerinin zararlarının net şekilde halka anlatılması olacaktır.”
ERKEN TANI VE DOĞRU TEDAVİ UMUT OLUYOR
Erken evrede tanı konulmasının akciğer kanserinin tedavisinde önemli olduğunu vurgulayan Kabalak, süreçle ilgili de şu bilgileri verdi: “Akciğer kanseri tanısı koyulduktan sonra sigara kullanımının bıraktırılması ve bu konuda kanıta dayalı metotlar ile hasta ve yakınları ile tüm hastalık sürecinde iş birliği içinde olunması hayati önem taşıyor. Hekimler olarak bizlerin sorumluluğu akciğer kanseri ile ilişkili semptomlar konusunda halka açıkça bilgi vermek. Erken tanı için ülkemizde otoriteler tarafından onaylanmış ve uygulanmakta olan bir tarama programı yok ancak uluslararası kılavuzlarca düşük doz akciğer tomografisi ile tarama yapılmasının yaşam beklentisine olumlu katkısı olduğu biliniyor. Günümüzde akciğer kanserinin tedavisinde bilgi birikimi ve yenilikler giderek artıyor. Cerrahi, geleneksel kemoterapi ve radyoterapi metotlarının yanı sıra hedefe yönelik tedaviler (yaygın adı ile akıllı ilaçlar) ve immün sistem kontrol noktaları üzerinden etki eden ilaçlar (immünoterapi) ile ileri evrelerde tanı alan bireylerde bile yüz güldürücü sonuçlar elde ediliyor.”