7 Haziran seçimlerinde, AKP’nin iktidar olmasini, daha önceleri AKP’ye oy veren seçmenler de istemediler. AKP’ye oy veren seçmenler, 2011 yilinda AKP’ye verdikleri oylardan %9’unu bu seçimlerde vermediler. Bu seçmenler, AKP’nin tekrar iktidar olmasini isteselerdi, oylarini tekrar AKP’ye verirlerdi.
Durum böyle iken; CHP, MHP ve HDP seçmenleri neden önceleri AKP’ye oy veren seçmenlerin iktidar yapmadiklari AKP’yi koalisyonla da olsa, iktidar olarak görmek istesinler ki?
Sandiklarin dilini iyi anlamak gerekir; seçmenlerin %60’si AKP’siz bir iktidar dedi, siyaseti buna göre belirlemek gerek.
AKP, tek basina iktidarda iken; içte huzuru, dista da itibarimizi kaybettirdi. Simdi bir baska partiyle birlikte koalisyon hükümeti kurarak, topluma ne verebilir ki? Içte olusan huzursuzlugun daha da derinlesmesi ve distaki itibarimizin onarilmasinin zorlastirilmasi disinda…
AKP’nin disindaki partilere oy veren seçmenler, AKP’nin ürettigi olumsuzluklara neden ortak olmak istesinler? Bu gerçegi AKP disindaki siyasi partilerin yetkili kurullarinin ve parti yöneticilerinin de görmeleri gerekir.
Ayrica AKP’nin kuracagi bir azinlik hükümetinin icraatlari bundan farkli olmayacaktir.
Sandigin dilini dinledigimizde: AKP’yi 13 yildir ürettigi olumsuzluklariyla bas basa birakin ve CHP+MHP+HDP Koalisyon Hükümeti’ni kurun diyor.
Ülkemizde olusan çok sayidaki sorunlarin basinda ekonomi, adalet, özgürlük ve demokrasi gelmektedir. Bu sorunlari göz ardi ederek, partilerin kimlik kaliplari içine girmemeleri gerekir.
MHP, yol gösterici bir rol üstlendiklerini söylüyor; yol gösteri olmanin yani sira, ülke sorunlarinin çözümünde bulunmak isteyen siyasi partilerle ayni yolda da yürümelidir.
Ayrica geçmisin muhasebesi, gelecegin önünü tikayacak bir biçimde yapilmamalidir, diyorum.
MHP’nin, HDP’yi dislama yerine sahiplenmesi ve “bir etnik grubun partisi yerine Türkiye partisiyiz” anlatimini anlamasi gerekir inancindayim. Çünkü demokrasimizin sag liberal partilere gereksinimi oldugu kadar demokrasimizi rahatlatacak, sosyal demokrat ve sosyalist partilere de gereksinimi vardir. Bu
gerçegi görmeliyiz artik ve parlamentoda yasama organinda çogunlugu olusturan partilerin, bir yumak haline gelen sorunlarin daha çabuk, daha rahat ve daha da kolay çözüme kavusturulmalari için bir koalisyon hükümeti olusturmalari gerekmektedir.
Ehil ve adil olan ve bu ülkeye ve bu ülkedeki insanlara samimi olarak hizmet etmek isteyen ve yürek açikligiyla; ben Kürdüm, ben Aleviyim, ben Ermeni’yim, ben Rum’um, ben Roman’im, ben Yezidi’yim, ben Arap’im, ben Süryani’yim diyebilen vatandaslarimizi; bürokrasinin her kademesinde olmak üzere bakan, basbakan ve cumhurbaskani olarak görmek istiyorum.
Iste böyle bir durumda, 1876 yilindan bu yana mücadelesini verdigimiz ve bir türlü olusturamadigimiz gerçek ve kalici demokrasiye kavusmus oluruz inancindayim.
