Suçlu Gen

Egitimde yeni sistem yasalasirsa neler degisecek hep beraber görecegiz. Sistem uygulanmaya baslayinca da, sistemin iyi ve kötü yönleri üzerine konusup degerlendirecegiz.
Yillardir zorunlu egitim bes yildi. 1997’de kesintisiz sekiz yil oldu. Simdide 4+4+4 olmasini yönünde bir çalisma var. Yarinda farkli bir sistem tartisilacak.
Mesele egitim sisteminin sekli degildir. Mesele egitimin kalitesidir.
Egitimcilerimiz, idarecilerimiz egitime nasil bakiyor? Ögrenciler nasil yetisiyor? Egitimde dünyada kaçinci siradayiz? Üniversiteyi kazanan ve okuyan ögrenci sayimiz ne kadardir? Kiz çocuklarinin okuma orani istenen noktaya geldi mi? Üniversitelerde ögrencilere yeterli bilimsel egitim verebiliyor muyuz? Egitimde nasil bir devlet politikamiz var?
Mesele budur!
“Ayni tas ayni hamam ” diye bir deyim vardir ya! Önemli olan bir seylerin olumlu degisimidir. Yoksa kirk yilda aynidir, dört yilda.
Gelinen 21. Yüzyilda; bilim çaginda, uzay çaginda, teknoloji çagin adina ne dersen de Erzurum’da düzenlenen müdürler toplantisinda bir ilkögretim okul müdürü ne demisti:“Çocuklar genellikle hirsiz. Çocuklara devamli 'Anneniz yogurt mayaliyor mu' diye sorarim. 'Mayaliyor' diyorlar. Bir kere yogurt bozuksa, mayasi bozuktur. Aile ne ise, çocugu odur... Analar ne kadar kültürlü olursa, yetisecek nesil o kadar kültürlüdür.... Yillar önce Brezilya’da Sokak çocuklarini yok etmek için bir örgüt kurulmustu. Kusura bakmayin, belki biraz anormal gelebilir ama ben sunu istiyorum: Tip bu kadar gelisti, yüz nakli yapiliyor. Emniyette suçlularin kanini alip gen haritasi çikarsinlar. Çocuk dogduktan sonra analizi yapilsin. Vatana, millete, bu ülkeye zararliysa yürümeden yok edilsin.”
 Mesele budur.
Siz bu zihniyetleri degistiremedikçe, yasayi, yönetmeligi degistirmissin ne fark eder? Ne degisir?
Egitim bilimden, fenden kaynagini almali. Sosyolojik, felsefi, mantik temelli yaklasimlar içermeli. Pedagojik mantikla sistem kurulmali. Her alanda çagdas normlar temel olmali.
Ne diyor; “suçlu genler tespit edilsin, suçlu genliler çocukken yok edilsin.”
21. yüz yilin egitimci profili bu.
Yillardir; “dayak cennetten çikma” demiyor muyduk?”
“Dayaksiz olmaz arkadas!”, “ Ögrenciyi döveceksin”, “Fazla yüz vermeyeceksin, yoksa tepene çikar” vb nasihat etmiyor muyduk?
Çocuklar niye okula gider? Egitim niye var? Onlarca yil niçin okur çocuklar? Okul ne ise yarar? Akil ve bilim ne demektir?
Insan neden düsünmeli? Yaratici neden olunmali? Bilmek, üretmek neden önemli?
Sanirim bu sorulara bilimsel bir yanit buldugumuzda egitimde bir seyleri basarabiliriz. Yoksa hep aynidir her sey. Sadece iktidarlarin ise bakisi farklidir. Hani,“Her yigidin yogurt yiyisi farklidir” sözü vardir ya!
Iste öyle…
YORUM EKLE

banner284