Kutalmis Bey’in ogullari, babalarinin Sultan Alp Arslan ‘a karsi yaptigi saltanat mücadelesini kaybetmesi üzerine, Anadolu’ya geldiler. Süleyman Sah ve kardesleri önce Suriye’de faaliyet gösterdiler. Fakat burada basarili olamayinca Anadolu’ya yöneldiler ( l074 )
Süleyman Sah, Konya ve çevresini Bizans’in yerli yöneticilerinden aldi. Bu arada Süleyman Sah’in kardesi Mensur Bey de Afyon ve Kütahya’yi ele geçirerek fetihlerine Bati Anadolu’da devam etti. Süleyman Sah, Anadolu’daki ilerleyisini sürdürerek Iznik’e geldi. Burasini alarak kendine baskent yapti. Bu gelismelerden sonra Mansur Bey, kardesi Süleyman Sah’i bertaraf ederek Anadolu’da bagimsiz bir devlet kurmak amacinda idi. Bunun üzerine Süleyman Sah, kardesinin bu durumunu Meliksah’a bildirerek yardim istedi. Meliksah yardim istegini kabul ederek Porsuk Bey yönetiminde bir orduyu Süleyman Sah’a gönderdi ve Mansur Bey, Porsuk Bey tarafindan öldürüldü.
Meliksah, Süleyman Sah’in gösterdigi basarilardan sonra ona hükümdarlik unvani veren ferman gönderdi. Abbasi Halifesi de Süleyman Sah’a Mensur ( Kimlik belgesi ) göndererek hükümdarligini onayladi. Böylece Türkiye Selçuklu Devleti kurulmus oldu ( 1077 ).
Süleyman Sah, Bizans’ta süren taht kavgalarina karisarak bundan büyük ölçüde yararlandi. Imparator Mihael’e karsi Botaniates’i destekledi ve onun tahta çikmasini sagladi. Bu durumdan yararlanan Süleyman Sah , Güney Marmara kiyilarini, Kocaeli Yarimadasi’ni , Üsküdar ve Kadiköyü ele geçirdi.Bu gelismelerden rahatsiz olan Bizans Imparatoru Iznik’e bir ordu gönderdi.Süleyman Sah bu orduyu yendikten sonra Bogaz’in Anadolu Yakasi’ni kontrol altina aldi.Bir gümrük idaresi kurdu . Bogaz’dan geçen gemilerden vergi aldi.
Bizans Imparatorlugunu eline geçiren Aleksis Komnenos Balkanlar’daki Türklerin akinlarini durdurmak için Süleyman Sah’a bas vurarak vergi karsiliginda baris istedi. Yapilan antlasmaya göre iki devlet arasinda, Kocaeli Yarimadasi’ndaki Dragos çayi sinir kabul edildi.
Bati sinirin güvence altina alan Süleyman Sah, Dogu ve Güneydogu Anadolu’ya yöneldi. Anadolu’da noktalar hâlinde kalan Bizans’in kale ve sehirlerini ele geçirmeye basladi. Ermenilerin yogun olarak bulundugu Kilikya’ya ( Çukurova )’ya girerek Adana, Tarsus Masisa( Kozan),ve Anavarza sehirleri ile birlikte bütün bölgeyi aldi. Süleyman Sah askeri harekâta devam ederek Hristiyanlarin önemli kalelerinden birisi sayilan Antakya’yi zaptetti (1084 ). Antakya’nin fethi Islam dünyasinda büyük sevinçle karsilandi. Ancak bu durumdan Suriye Selçuklu Meliki Tutus rahatsiz oldu. Süleyman Sah’in genisleme siyasetine devam ederek Halep’i kusatmasi iki kardes devletin arasinin açilmasina sebep oldu. Artuk Bey ile hareket eden Tutus’un kuvvetleri, Halep yakinlarinda Süleyman Sah’in kuvvetlerini yendi. Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurucusu Süleyman Sah savas alaninda öldü (1086 ). Türbeye konu olan Süleyman Sah bu Süleyman Sah mi yoksa Osmanlilarin atasi olan Süleyman Sah mi?
Iste geçenlerde bir kahramanlik havasi içinde ISID tehdidine karsi Türkiye topraklarina yakin bir yere Esme köyüne getirilip yine Suriye topraklari içinde kalmasi planlanan Süleyman Sah Türbesi, Anadolu’yu Türklestirme savasi veren ve Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devletini kuran Süleyman Sah’in Türbesi mi Asik Pasazade tarihine ne göre, Osmanli Devleti’nin
kurcusu Osman Bey’in dedesi olan Süleyman Sah’in türbesi mi oldugu tartismalidir. Asikpasazade tarihi, Ertugrul Bey’in babasi ve Osman Bey’in dedesi Süleyman Sah’tir diye yazar. Hâlbuki II. Murat ‘in talebi üzerine Yazici Zade Ali’nin kaleme aldigi “ Oguzname “ adli eserde Osman Gazi’nin dedesinin adinin Gündüz Alp oldugu yazilidir (1). Fakat Osman Gazi’nin büyük dedeleri içinde bir de Süleyman Alp vardir.
Tarihçi Erhan Afyoncu’ya göre, türbedeki Süleyman Sah’in hangisi oldugunun kesin olarak tespit edilemedigini fakat Osman Gazi’nin cetlerinden biri olmasi ihtimalinin çok kuvvetli oldugunu belirtiyor. (2 )
Yine Asikpasazade tarihini günümüz Türkçesine kazandiran büyük edebiyat tarihçisi Prof. Dr. Kemal Yavuz da Asikpasazade’ye dayanarak Süleyman Sah’in Osmanlilarin atasi oldugu düsüncesinde( 3)
Süleyman Sah Türbesi Osmanlinin ilk asirlarinda çoktan “ziyaretgâh” hâline gelmisti. 1480’lerde Cem Sultan’a sunulan “Oguzname” adli baska bir eserde burasi için “ziyaretgâh “ kaydinin yer aldigini belirtiyor. 17.yüzyilda Evliya Çelebi de Süleyman Sah Türbesi’nin çevre halkinca kutsal mekân olarak “ziyaret “ edildigini yaziyor. Türbe II. Abdülhamit tarafindan tamir ettirilmistir.
Atatürk döneminde türbe için büyük bir hassasiyet gösterilmis 24 Eylül 1936 tarihili Cumhuriyet gazetesi söyle yazar.
“Süleyman Sah Türbesi tamir edilecek. .Milli hudutlarimizin haricinde kalan fakat Lozan Antlasmasi geregince üzerinde Türk bayragi dalgalanan Süleyman Sah Türbesi son günlerde biraz harabeye yüz tutmustu. Hükümetimiz bu tarihi mezari Milli Sefimize yakisir bir güzellige getirmek için Urfa Bayindirlik Müdürünü mahalline kadar göndererek kesfin yaptirmistir….”
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti 20 Ekim 1921 yilinda Fransa ile yaptigi Ankara Antlasmasi ile Süleyman Sah Türbesi’nin bulundugu mekâni Türk topragi olarak sayilmasi için özel madde koydurmustur. Ikinci Cihan Harbi sirasinda da Türkiye 30 Mart 1940’ta Süleyman Sah Türbesi için Fransa ile bir anlasma daha yapmis. Bilmeyenler için söyleyelim o tarihlerde Misak-i Milli sinirlari disinda birakilan Suriye, Fransizlarin isgaline ugramis ve topraklari bir Fransiz sömürgesi hâline gelmisti. Böyle olunca, muhatap Fransa olmustur.
Iste günümüze kadar saygida ve sevgide kusur edilmeyen milli kahramanlarimizdan biri olan Süleyman Sah,in mezari ölümünden hemen sonra bir ziyaretgâh hâline gelir. Süleyman Sah’in mezarini sonradan türbe olarak yapilan Halep kentinin güney dogusunda Caber Kalesi’ne yakin bir yerde iken Suriyelilerin baraj insaatlarindan dolayi su altinda kalma tehlikesine karsi türbenin 1974 yilinda yeri degistirilerek Türkiye’ye 40 km uzakliktaki bir yere nakledilmisti. Simdi yine ISID tehlikesine karsi Suriye topraklari içinde sinira yakin Esme köyüne türbe tasiniyor. Temenni edelim ki Suriye istikrara kavussun, türbe Süleyman Sah felsefesine uygun bir mekâna yapilmis olsun!
Sonuç olarak, Süleyman Sah ister Selçuklularin atasi sayilsin, isterse Osmanlilarin her ikisi de bizim için milli kahramanlar olarak tarihte yerlerini almislardir. Bilinen yazili kaynaklar Osmanlilarin atasi dese de biz Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurcusu Süleyman Sah oldugunu düsünüyoruz Taa!.. ki belgeler kesinlesmis olsun! 07.03.2015. Hasan SIMSEK.
1) Taha Akyol, Hürriyet, 12 Mart 2015
2) Erhan Afyoncu, Süleyman Sah Türbesi
3) Prof. Dr. Kemal Yavuz, Asikpasazade Tarihi