Türk milleti ordusuyla birlikte Çanakkale Savaşlarında bir destan yazmıştır. Bu destan yabancıların da ilgisini çekmiştir. Devlet adamları, yazarlar, askerler başta olmak üzere Çanakkale Zaferiyle ilgili çok sayıda kişi görüş belirtmiştir. Bunların tamamını ele alıp incelemek elbette ki ne zaman bakımından ne de imkân bakımından mümkün değildir. Binlerce örnek arasından örneklem metoduyla bazı yabancı devlet adamı, yazar ve askerlerin konuyla ilgili sözlerini inceleme fırsatı buldum. Buradaki amacım, sınırlı sayıda da olsa yabancıların Çanakkale Savaşına, bu savaşı gerçekleştiren Türk ordusuna ve Türk milletine karşı bakış açısını ortaya koymaktır. İşte bazı yabancı devlet adamları, askerler ve yazarların Çanakkale Savaşlarıyla ilgili sözlerinden çıkardığım şu sonuçları sizlerle paylaşmak istiyorum:
Türk askeri kahramanlığı, cesareti, fedakârlığı ve sabrıyla Çanakkale’de ün kazanmıştır.
Türk milleti Çanakkale’de çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısında zafer kazanmıştır.
Çanakkale Zaferinin kazanılmasında Nusrat Mayın Gemisi ayrı bir öneme sahiptir.
Türk askerinin sahip olduğu gücün zamanında takdir edilememiş olması Çanakkale’de İngilizleri felakete sürüklemiştir. İngilizler bu gücü bizzat tecrübe ederek anlamıştır.
Türk askeri değerlerinden taviz vermez ve satın alınamaz olduğu Çanakkale’de İngilizler tarafından anlaşılmıştır.
Türk milleti Çanakkale’de saldıran değil, savunan taraftır. Yurdunu cesaretle savunmuştur.
Çanakkale’de askeri araç ve gereçlerin temizliği için malzeme bulunamamıştır. Askerlerin kişisel fedakârlığıyla temizlik yapılmıştır. Türk askeri gerektiğinde üniformasından parça kopararak ve kendi imkânlarıyla malzeme satın alarak araç gerecinin bakımını, onarımını ve temizliğini yapmıştır.
Çanakkale’de Türk ordusu mayın arama tarama faaliyetleri için yeterli araç gereç bulamamıştır. Mayın tarama gemileri standart hale getirilememiştir. İlkel usullerle mayın taraması yapılmıştır. Tecrübeli personel sıkıntısı çekilmiştir. Çanakkale Savaşlarının yapıldığı dönemde Türkiye’de tel halat dahi yapacak imkân bulunmamaktadır.
Kurtuluş Savaşında da örneklerini gördüğümüz gibi Türk milleti ve askeri Çanakkale’de cephanesiyle bütünleşmiştir. Düşman ateşiyle cephanelik infilak ettiğinde çok sayıda asker de şehit olmuştur. Çanakkale’de bulunan sınırlı sayıdaki Alman askerleri ise cephaneliklerden uzak durmuştur.
Türk askeri her zaman olduğu gibi Çanakkale’de de emirlere itaat hususunda örnek olmuştur. Hasar gören araç gerecini kendisi tamir ederek yeniden kullanmıştır.
Her zaman olduğu gibi Çanakkale’de de Türk ordusu denize düşen düşmanını kurtaracak kadar asil davranmıştır.
Çanakkale’de karşılarında düşman olarak gösterilen Türk ordusunun Müslüman olduğunu anlayan bazı İngiliz sömürgesi Müslüman askerler İngilizlerin oyununa geldiklerini anlamış ve tepki göstermiştir. Bunların İngilizler tarafından yerleri değiştirilmiş başka cephelere gönderilmişlerdir.
Kurtuluş Savaşında Meclis Muhafız Taburunun cepheye gitmesi örneğinde olduğu gibi Çanakkale Savaşına bando ve itfaiyeci askerler de katılmıştır.
Almanlardan satın alınan Goeben ve Breslau adlı iki savaş gemisi o günkü şartlarda dünyanın en güçlüleri arasında yer almıştır. Ama bu gemiler Çanakkale Savaşında kullanılmamıştır. Onlara başka görevler verilmiştir.
Türk ordusu Çanakkale Savaşları sırasında kazma ve kürek bulmakta dahi zorluk çekmiştir. Düşmandan ele geçirilen kazma ve kürekler kullanılmıştır.
Siperlerde kullanılması için gönderilen kum torbaları askerlerin elbiselerini yamamak için kullanılmıştır.
Albay Mustafa Kemal’in Çanakkale Muharebelerindeki yetenek ve başarısı Alman General Liman Von Sanders tarafından takdir edilmiştir.
Mustafa Kemal, başında bulunduğu 57. Alayla Çanakkale’de bir destan yazmıştır. Anzakların ileri harekâtlarını durdurmuş ve onları kıyıda hapsetmiştir.
Çanakkale Savaşları öncesinde Türk topçusu iyi talim ve terbiye edilmiştir. Bu savaşlarda Türk ordusu çok isabetli atışlar yapmıştır. Ancak cephane yetersizliği ve kalitesizliği sonuçları etkilemiştir.
Çanakkale’de cephede bulunan Alman askerlerin sayısı çok fazla değildir. Toplamı beş yüzü geçmemiştir. Savaşan Türk ordusudur.
Çanakkale Savaşlarında sağlık ve beslenme en önemli sorundur. Bu yüzden büyük kayıplar verilmiştir.
Türk ordusu Çanakkale’de orantısız bir güçle karşılaşmıştır. Kendisinden kat kat üstün olan düşmanın Çanakkale Boğazını geçmesine engel olmuştur. Kayıplar veren düşman geri çekilmek zorunda kalmıştır.
İngilizler, Çanakkale’de dünyanın her çeşit milletini getirip Türk ordusunun karşısına çıkarmıştır.
Çanakkale Savaşı bir Haçlı Seferidir.
Osmanlı ordusunun Çanakkale’deki zayiatı Müttefiklerin zayiatı kadardır.
Çanakkale Savaşlarında hava üstünlüğüne de düşman sahip olmuştur. Türk tarafında yeterince uçak ve pilot bulunamamıştır.
Dönemin en ünlü gemilerinden biri olan Queen Elizabet, Çanakkale’de yaptığı atışlarla Anzak Koyu’nda Anzaklara cesaret vermiş, ama sonuç değişmemiştir.
Türk ordusu Çanakkale Savaşlarında keskin nişancılar vasıtasıyla da düşman üzerinde etkili olmuştur.
Çanakkale Savaşlarındaki en önemli sorunlardan biri de hava muhalefetidir. Sonbaharın gelmesiyle birlikte başlayan soğuklar kışın havalar soğuyunca daha da etkili olunca bundan en çok Türk ordusu etkilenmiştir. Çünkü yiyecek, içecek, silah ve cephane sıkıntısının yanı sıra kışlık giysi ve ısınma problemi yaşanmıştır.
Düşman Çanakkale’de Türk ordusunu yenememiştir. Türk ordusu düşmanın çekilişine müsamaha göstermiştir. Çekiliş için onlara fırsat verilmiştir.
Türk ordusu Çanakkale’de İngiliz ordusunu ve destekçilerini yenilgiye uğratmıştır. Ancak o günün şartlarında Türk ordusunun kaynakları sınırlı, İngiliz ordusunun kaynakları sınırsızdır. Buna rağmen İngilizler Türk ordusunun gücünü kabul etmeyip, kendi hatalarını aramaya yönelmiştir.
Bu tespitler yukarıda belirtildiği gibi yabancı devlet adamı, asker ve yazarların ifadelerinden alınmıştır. Elbette ki bu alanda söylenenlerin tamamı değildir. Az da olsa yabancıların bakışını göstermesi bakımından sanırım önemlidir.
Bütün Çanakkale Şehitlerini rahmetle, minnetle ve şükranla anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.