Toplum olarak, yazılı kültür aşamasını tamamlamadan, sözlü kültür aşamasına geçtiğimiz ve okuma yerine sürekli olarak dinlediğimiz ve dinlediklerimize araştırma yapmadan, inandığımız ve de ülkedeki TV kanallarının %90’ının iktidar partisi ve yandaşlarının elinde olduğunu göz önüne getirerek:
Kendisine karşı yapılan algı politikaları ve ülkenin içinde bulunduğu bu olumsuzluklar karşısında CHP neler yapmadı?
Üretim yerine tüketim ekonomisinin uygulanması nedeniyle ülkemiz, yabancı ülke üreticilerinin bir Pazarı durumuna gelmiştir. Şu anda ülkemizde sadece kayısı, nar inciye, üzüm ve fındık üretimi yapılmaktadır. Bu nedenle ülkemizde piyasa ekonomisi iflas etmiş durumdadır.
CHP, iflas eden bu piyasa ekonomisi içinde olumsuzluklara çare arama yerine yeni bir ekonomik model; planlı ekonomi, karma ekonomi veya devletçi ekonomi modeli önermedi…
CHP, dinsiz ve terörist bir parti olduğu algısını bir türlü yok edemedi…
Bazı CHP’lilerde dinle ilgili yanlış bilgi sahibi ve de yanlış yaklaşımlarda bulundular…
CHP, bir ağa ve eşraf partisi olduğu algısını, halkın yanında durarak yok edemedi…
CHP, halkın seviyesine bir türlü inemedi, halkın kullandığı dili kullanmadı, bütün açıklamalarında her yerde ve her zaman seçkinlerin dilini kullandı; bu nedenlerle de halk, CHP’yi anlamakta ve CHP’ye inanmakta her zaman zorlandı…
Parti isminde halk var ama yanında partiyi iktidara taşıyacak potansiyel bir halk oluşturamadı…
Başkalarını eksenine alarak siyaset yapıldı; bu durum halk da sıkıntı yarattı ve CHP’ye olan inancı kaybettirdi…
Laikliğin, dinsizlik olmadığı gerçeğini yeteri kadar açıklayamadı…
Atatürk’ün ortaya koyduğu çağdaşlaşma vizyonuna ulaşılması için toplumu motive edemedi ve arkasından sürükleyemedi…
CHP, parti olarak geleceğe yönelik kendisine özgü bir hikâye üretemedi…
Çağa uygun yeni politikalar üretemedi…
Parti içi çekişmelerden bir türlü kendisini kurtaramadı…
Çok zaman parti disiplinine uyulmadı…
Potansiyel bir üyeye sahip olunamadı…
Partide çalışmak isteyenlere fırsat verilmedi…
Ülkemizde herkes duymak istediklerini duymak için kendi TV kanallarını izliyor; bu nedenle anlatmak istediklerini TV kanallarından anlatmaları yetersiz olduğundan, halkla birebir temasa geçip anlatacaklarını böyle anlatmada yetersiz kalındı…
Partinin il ve ilçe örgütleri yeterli bir şekilde çalışmadılar; çok ilçe örgütünün kapısı kilitlenmiş durumda; bu nedenle de patiye giren-çıkan olmadı…
Cumhuriyet dönemindeki Türk siyasetinin ana damarı olan CHP, belirtmeye çalıştığım ve benzer iç ve dış nedenlerden dolayı tek başına bir türlü iktidar olamadı.
Tekrar Parlamenter sisteme (Başbakanlık Hükümet Sistemi) ve demokrasi rejimine geçilmediği, partinin din ve terör ile ilişkilendirilerek üzerine yapıştırılan “dinsiz ve terörist bir parti” imajı yıkılmadığı ve bu imajından kurtulamadığı, ayrıca İl ve İlçe Örgütlerinin, parti merkeziyle birlikte çalışmadığı sürece, CHP’nin iktidar olmasını hayal olarak görüyorum…
Son olarak şu durumu belirteyim: İslamiyet, devlet yöneticilerinin çıkar aleti olmaktan kurtarılmadığı sürece, yani laiklik tam olarak uygulanmadığı sürece, ülkemizde; ne gelişme, ne de refah sağlanabilir; ne din özgürleşebilir, ne de İslam dini öğrenilip, yaşanılabilir…