Eğitimde, on üç yılda altı bakan.
Bu bakanlar, ne bir vizyon sahi idiler, ne de toplumun önüne uzun yılları kapsayacak bir projeksiyon koyabildiler.
Neler yaptı bu altı bakan?
Her bakan, kafasında kendine özgü birer kara delik oluşturup, oluşturdukları bu kara delik içine milyonlarca evladımızı çekmeye çalıştı…
İlk bakan, YÖK’ çattı, bakanlığından oldu…
İkincisi, OKS’yi kaldırıp yerine SBS’yi getirdi…
Sonuncusu, SBS bitti, çoklu sınav uygulanacaktır, dedi.
Klasik Lise uygulamasına son verdik, dedi… Yüz binlerce evladımız ne olacağını bilemedi!
Bir diğeri, kıyafette serbestlik dedi…
Sonraki, isteyen okullarda tek tip kıyafet uygulayabilir, dedi.
Bir diğeri, “okul merkezli eğitim sistemi” dedi…
Eğitim bakanına hatırlatmak isterim: eğitim öğrenciler içindir, bu nedenle eğitim, “öğrenci merkezli” yapılır.
Biri, tablet bilgisayarlarla eğitim yapılacak dedi…
Kim bilir, tablet bilgisayarlar için kaç trilyonluk ihaleler yapıldı, bu ihaleleri kim ya da kimler aldı, kimler zengin oldu ve bu tablet bilgisayarlar ne oldu?
Biri, beş yaşındaki çocukları, beş gün öncesinden okullara başlattı…
Neden?
Bu uygulama ile çocuklar;
Okulu, öğretmenlerini ve arkadaşlarını beş günde sevip, dört elle eğitime sarılacaklar…
İnanıyor musunuz?
Dostlar, alış verişte görsünler!
On, on bir yıldır okula gelip giden öğrenciler, zil çalınca zincirlerinden boşanırcasına dışarıya fırlıyorlar.
İşte, bizim bakan bu olumsuzluğu beş günde yok edip, çocuklara büyük sevgiler kazandıracak!
Hele bir de 4+4+4 var ki, evlere şenlik!
Şimdiki yöneticilerin içinde yetiştikleri bir Refah Partisi vardı.
Bir zamanlar, bu partinin yöneticileri,“imam hatipler bizim arka bahçemiz” derlerdi.
4+4+4 uygulaması ile bu kez bütün okullar, AKP’nin ön ve arka bahçeleri yapılarak, adeta Başbakan’ın söylediği “dindar nesilleri” yetiştirme sürecine mi girildi?
Böyle giderse, çok yakında, okullara “Tekbirle girilip, Tekbirle çıkılma” kuralı getirilirse hiç şaşmam
Eğitimimizde ki uygulamaya konulan sistemler, sanki bir boyacı küpüne sokulup çıkarılıyor; beğenilmiyor, tekrar batırılıp çıkarılıyor…
Sonuçta, milyonlarca evladımız adeta “eğitim kobayı” durumuna getiriliyor. Bu uygulamalarla, umarım; okuduğunu anlayamayan; gördüğünü ve duyduğunu algılayamayan, umarsız ve duyarsız bir toplum oluşmaz.
Günümüzde, ülke insanlarını yarınlara hazırlayacak ve ülke insanlarının yaşayacağı yarınları hazırlayacak, bir eğitim sisteminden bahsedebilmemiz çok zor inancındayım.
Evet, 18 milyon öğrenci, 19 Eylül 2016 Pazartesi günü yeni bir eğitim öğretim yılına başlıyorlar. Acaba yeni bakanın kafasında bu öğrencilerin; sevgi, saygı, dürüstlük, iyilik, güzellik, yardımlaşma, dayanışma, emeğe ve alın terine saygı, adalet, hak, vb. insani değerleri kazanabilmeleri için herhangi bir proje var mıdır?
Merak ediyorum!
Zira AKP bakanları, mevcut eğitimi oynaya oynaya bir kuşa çevirdiler, yaptıkları sadece bundan ibarettir.
Bu bakanlar, ne bir vizyon sahi idiler, ne de toplumun önüne uzun yılları kapsayacak bir projeksiyon koyabildiler.
Neler yaptı bu altı bakan?
Her bakan, kafasında kendine özgü birer kara delik oluşturup, oluşturdukları bu kara delik içine milyonlarca evladımızı çekmeye çalıştı…
İlk bakan, YÖK’ çattı, bakanlığından oldu…
İkincisi, OKS’yi kaldırıp yerine SBS’yi getirdi…
Sonuncusu, SBS bitti, çoklu sınav uygulanacaktır, dedi.
Klasik Lise uygulamasına son verdik, dedi… Yüz binlerce evladımız ne olacağını bilemedi!
Bir diğeri, kıyafette serbestlik dedi…
Sonraki, isteyen okullarda tek tip kıyafet uygulayabilir, dedi.
Bir diğeri, “okul merkezli eğitim sistemi” dedi…
Eğitim bakanına hatırlatmak isterim: eğitim öğrenciler içindir, bu nedenle eğitim, “öğrenci merkezli” yapılır.
Biri, tablet bilgisayarlarla eğitim yapılacak dedi…
Kim bilir, tablet bilgisayarlar için kaç trilyonluk ihaleler yapıldı, bu ihaleleri kim ya da kimler aldı, kimler zengin oldu ve bu tablet bilgisayarlar ne oldu?
Biri, beş yaşındaki çocukları, beş gün öncesinden okullara başlattı…
Neden?
Bu uygulama ile çocuklar;
Okulu, öğretmenlerini ve arkadaşlarını beş günde sevip, dört elle eğitime sarılacaklar…
İnanıyor musunuz?
Dostlar, alış verişte görsünler!
On, on bir yıldır okula gelip giden öğrenciler, zil çalınca zincirlerinden boşanırcasına dışarıya fırlıyorlar.
İşte, bizim bakan bu olumsuzluğu beş günde yok edip, çocuklara büyük sevgiler kazandıracak!
Hele bir de 4+4+4 var ki, evlere şenlik!
Şimdiki yöneticilerin içinde yetiştikleri bir Refah Partisi vardı.
Bir zamanlar, bu partinin yöneticileri,“imam hatipler bizim arka bahçemiz” derlerdi.
4+4+4 uygulaması ile bu kez bütün okullar, AKP’nin ön ve arka bahçeleri yapılarak, adeta Başbakan’ın söylediği “dindar nesilleri” yetiştirme sürecine mi girildi?
Böyle giderse, çok yakında, okullara “Tekbirle girilip, Tekbirle çıkılma” kuralı getirilirse hiç şaşmam
Eğitimimizde ki uygulamaya konulan sistemler, sanki bir boyacı küpüne sokulup çıkarılıyor; beğenilmiyor, tekrar batırılıp çıkarılıyor…
Sonuçta, milyonlarca evladımız adeta “eğitim kobayı” durumuna getiriliyor. Bu uygulamalarla, umarım; okuduğunu anlayamayan; gördüğünü ve duyduğunu algılayamayan, umarsız ve duyarsız bir toplum oluşmaz.
Günümüzde, ülke insanlarını yarınlara hazırlayacak ve ülke insanlarının yaşayacağı yarınları hazırlayacak, bir eğitim sisteminden bahsedebilmemiz çok zor inancındayım.
Evet, 18 milyon öğrenci, 19 Eylül 2016 Pazartesi günü yeni bir eğitim öğretim yılına başlıyorlar. Acaba yeni bakanın kafasında bu öğrencilerin; sevgi, saygı, dürüstlük, iyilik, güzellik, yardımlaşma, dayanışma, emeğe ve alın terine saygı, adalet, hak, vb. insani değerleri kazanabilmeleri için herhangi bir proje var mıdır?
Merak ediyorum!
Zira AKP bakanları, mevcut eğitimi oynaya oynaya bir kuşa çevirdiler, yaptıkları sadece bundan ibarettir.