Alanda, asilan Imrali’nin posterleri altinda, “Kürtlere statü Öcalan’a özgürlük” sloganlarini atilmis, Kürtçe türküler söylenmistir.
Alanda; Türk’e ait ne bir bayrak, ne bir poster, ne bir renk, ne bir simge, ne de bir isaret vardi.
Tek bayrak söylemi, Diyarbakir için geçerli degil mi?
Bu, nasil Türk ve Kürtlerin kardesligi?
Bu, nasil bir dostluk, nasil bir kardeslik ve nasil bir baris?
Bu, sadece bazi Kürtlerin gövde gösterisiydi.
Günümüzün; kardeslik, dostluk ve baris anlayisi: Diyarbakir’in bir meydaninin sari, kirmizi ve yesil renklerle boyanip, bazi Kürtlerin toplanarak, Kürtçe türküler söylenmesi mi, Imrali’nin posterlerinin asilmasi mi, Kürtlere statü Apo’ya özgürlük sloganlarinin atilmasi mi?
Baris havarilerine ve baris çigirtkanlarina bunlari soruyorum: sizin baristan anladiklariniz bunlar mi?
Bu alanda; dostluk adina, kardeslik adina, baris adina bir samimiyet görülüyor mu?
Dostluk, kardeslik, baris ve demokrasi diyenler; Biz, baskanlik sistemi istemiyoruz; Biz, ABD’deki gibi bir federatif istemiyoruz diyebiliyorlar mi?
Iste,dostluk, kardeslik ve baris isteyenler, ancak bu durumda söylemlerinde samimi olurlar.
Basbakan, bazi kisilere siz Diyarbakir’a gidemezsiniz, diyordu. Simdi bu kisiler, siz 21 Mart’ta Diyarbakir’da güya Nevruz’un kutlandigi söylenilen alana Türk Bayragini astirabildiniz mi, diye sorarlarsa, Basbakan’inin yaniti ne olur?
Imrali: Kurdugu PKK Terör Örgütü’nün Silahli Mücadele Asamasi olan birinci asamasini ( Silahli mücadele asamasinda, silahli propaganda yapilarak, taban olusturulur ) tamamlayip Siyasi Asamaya geçildigini ve bu nedenle de silahlarin susturulmasini ve çekil inmesini; Diyarbakir’da olusturulan Nevruz alanina topladiklari bazi Kürtlere Türkçe ve Kürtçe olarak bildirmistir.
Okunan bildiri; ne dostluk, ne kardeslik ne de baris çagrisidir.
Imrali silahlarin susmasi çagrisini, siyaseten egitilen ve KCK olarak alinan örgütteki kisileri daha fazla kaybetmemek için bu gün yapmis ve PKK Terör Örgütünün ikinci asamasi olan siyasi mücadele asamasini baslatmistir.
Bu asamada dikkat edilmesi gereken konu: Imrali, terör örgütü elemanlarinin çekilmesinin TBMM’nin garantisi altinda olmasini istemistir. Imrali’nin bu isteginin TBMM tarafindan bir yasa ile gerçeklestirilmesi durumunda; PKK, Terör Örgütü olma niteliginden çikarak bir mesruiyet kazanir ve bundan sonra terör örgütünün yapacagi bir terör saldirisi karsisinda, terör örgütü ile mücadele edilmis olmaz. Kendi suçsuz vatandasini katletmis olur ve bu durumda da yillardir dillerinden birakmadiklari “Kürt Sorunu” uluslararasi bir statü kazanir.
Unutmayalim, bu örgütün arkasinda çok sayida devlet var.
INANIYOR MUSUNUZ?
Paylaş