Bir televizyon reklamı: Size bir haller oluyor mu diye soruyor. Şimdi olmuyor desek yalan olur. Gelin bugün hali ahvalimizi gözden geçirelim. Damdan düşenin halinden damdan düşen anlarmış.
50 yaşını geçenlerin halini 60’lı yaşını geçenler anlar diye bir söz olmasa da hiç değilse ortak durumumuzu anlatması ve birbirbirimizi anlamamızı sağlaması açısından değerlidir. İşte onlarca birbirinden dilber sorular.
Bezgin Bekir mi olduk. Artık yorgun yatıp yorgun mu kalkıyoruz. Akşam sağlam yatıp, sabah hastamı uyanıyoruz. Yatarken; sabah kahvaltısından sonra pek de geç olmadan pazara, çarşıya, bankaya giderim diye niyetlenip, sonrasında evden bir türlü çıkamıyor muyuz. Belli süreklerde yaptığımız şeyleri artık aynı sürede yapamıyor muyuz. Günlük, haftalık, aylık programlarımızı aksatmadan yaparken; günlük planlarımız haftaya haftalık planlarımız aya, aylık programlarımız yıl içine mi sarkıyor. Güya çok plancı-programcı idik.Artık eskisi kadar atak, şahbaz, cevval değil miyiz. Yoksa; şoförün kamyonuna gençliğinde : Dağların arslanı yazıp, yaş ilerleyince Allah’a emanet yazdığı kıvamda mıyız. Randevularımıza tam uyarken artık gecikmeler mi oluyor. Canımız gezmek tozmak istemiyor mu. Daha düne kadar dışarı ayaklı ( çok gezip tozan) iken bugün ev erkeğimi olduk. Evet dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Söylemlerimiz değişti mi. Yarın Konya’ dan dönünce, ertesi gün Ankara ‘ya gideceğim diyebiliyor muyuz. Dün : Bu şey illaki olacak derken, bugün kısmetse olsun diye kıvırmaya mı başladık. Hemen , derhal noktasından, bir düşünelim bakalım noktasına mı geldik.
Bildiğimiz şeyleri unutuyor, isimleri, olayları karıştırıyor muyuz. Her Allah’ın günü gözlüğümüzü , kredi kartımızı kaybediyor muyuz. Hafızamız eskisi gibi değil mi. Yoksa fıkrada ki adam gibi : Şeytan kulağına kurşun hafızam yerinde diye duvara tak tak vurup, akabinde kim o diye kapıya mı yöneliyoruz.
Nasihat etmeye mi başladık. Konuşmaya: Eskiden, bizim zamanımızda diye mi başlıyoruz. İlerlemiş yaşımızla ( erkekler) övünüyor muyuz. Paranın canı çıksın, parada neymiş, önemli olan sağlık mı diyoruz. Her olumsuz durumumuzu yaşımıza mı yüklüyoruz. Ağzımızı bozup yaşlılığın b.. yemesi mi diyoruz. Daha düne kadar ticaret, siyaset, para-pul konuşurken bugün hastalıklarımızı mı konuşuyoruz. Sevgili doktorumuzu öve öve bitiremiyor muyuz. Olduğumuz ameliyatları, ilaçlarımızı ballandıra ballandıra anlatıyor muyuz.
Yıllar çabuk geçiyor. Abidin arkadaş orta yaşı 60 a çıkarmıştı. Bugün 60’lı yaşların sonuna geldik. Ne yani 90 a çıkaracak değil ya.
Bizim kuşak çok yoruldu çok. Köy otobüsü gibi dökülse de hiç kontak kapatmadı. Çünkü hiçbir şeyi hazır bulmadı. Günümüz kuşağı, anne –babalarının yarısı kadar olsalar yeter. Yoo… biz en az anne – babalarımız gibi olacağız diyorlarsa; inanın o zaman Amerika’yla bile depreşiriz.
Yaşımız ne okursa olsun hali ahvalimiz abat olsun.
NE HALDESİNİZ
Paylaş