İnsanlar ve toplumlar, kaderlerini kendileri mi belirlerler ya da başkaları tarafından belirlenen kaderleri mi yaşarlar? Bilemiyorum. Ancak ben, insanların ve toplumların kendi kaderlerini kendileri belirlemelidir ve belirledikleri kaderlerini yaşamalıdırlar, diyorum.
İnsanların hangi inanca sahip olmalarını; hangi inanca sahip olamayacaklarını…
Ne yiyeceklerini; ne yemeyeceklerini…
Neyi içip; neyi içemeyeceklerini…
Kaç çocuk yapacaklarını…
Mahkemelerin hangi kararları alacaklarını; hangi kararları alamayacaklarını…
İnsanların, neyi yazıp; neyi yazamayacaklarını…
İnsanların, neyi okuyup; neyi okuyamayacaklarını…
Kimlerin çalıştırılıp; kimlerin çalıştırılamayacağını…
TV kanallarında nelerin yayınlanıp; nelerin yayınlanacaklarını…
Siyasilerin, Ülke içinde nerelere gidebileceklerini; nerelere gidemeyeceklerini…
Banka faizlerinin nasıl olacağını; nasıl olamayacağını…
Kimlerin başbakan, bakan ve milletvekili olacağını; kimlerin başbakan, bakan ve milletvekili olamayacaklarını…
Kimlerin hangi okullara gideceklerini; kimlerin hangi okullara gidemeyeceklerini…
Ülkenin hangi sistemle yönetileceğini; hangi sistemle yönetilemeyeceğini…
Anayasanın neye göre değiştirileceğini; neye göre değiştirilemeyeceğini…
Açılacak yollarının hangi güzergâhlardan geçip; hangi güzergâhlardan geçmeyeceğini…
Havaalanlarının nerelerde yapılacağını; nerelerde yapılamayacağını…
AV Merkezlerinin nerelerde yapılıp; nerelerde yapılamayacağını…
Nasıl bir nesil yetiştirilip; nasıl bir nesil yetiştirilemeyeceğini…
Belirleyenlerin kader olarak sunduğu; aklın mantığı değil; zorun ve dayatmanın mantığının kullanılacağı ve adına da “Yeni Türkiye!” denildiği bir Türkiye’ de değil;
Kadın erkek eşitliğinin sağlandığı ve tam olarak uygulandığı…
Özgürlüklerin alabildiğine genişletildiği…
Adaletin eksiksiz olarak dağıtıldığı…
Terör, şiddet ve zulmün olmadığı…
Bireysel ve toplumsal güvenliğin sağlandığı…
İnsan haklarına saygılı olunduğu…
Hukukun üstünlüğüne uyulduğu…
Kadın cinayetlerinin son bulduğu…
Her bireyin işinin ve aşının olduğu…
Bireysel ve kitlesel ötekileştirmenin yapılmadığı…
Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlandığı…
Etnik ve inanç ayrımcılığının yapılmadığı…
Hırsızlık ve yolsuzlukların yapılmadığı…
Çocuklara ve kadınlara taciz ve tecavüzün yapılmadığı,
Bir “Çağdaş Türkiye” de yaşamak istiyorum.
İnsanların hangi inanca sahip olmalarını; hangi inanca sahip olamayacaklarını…
Ne yiyeceklerini; ne yemeyeceklerini…
Neyi içip; neyi içemeyeceklerini…
Kaç çocuk yapacaklarını…
Mahkemelerin hangi kararları alacaklarını; hangi kararları alamayacaklarını…
İnsanların, neyi yazıp; neyi yazamayacaklarını…
İnsanların, neyi okuyup; neyi okuyamayacaklarını…
Kimlerin çalıştırılıp; kimlerin çalıştırılamayacağını…
TV kanallarında nelerin yayınlanıp; nelerin yayınlanacaklarını…
Siyasilerin, Ülke içinde nerelere gidebileceklerini; nerelere gidemeyeceklerini…
Banka faizlerinin nasıl olacağını; nasıl olamayacağını…
Kimlerin başbakan, bakan ve milletvekili olacağını; kimlerin başbakan, bakan ve milletvekili olamayacaklarını…
Kimlerin hangi okullara gideceklerini; kimlerin hangi okullara gidemeyeceklerini…
Ülkenin hangi sistemle yönetileceğini; hangi sistemle yönetilemeyeceğini…
Anayasanın neye göre değiştirileceğini; neye göre değiştirilemeyeceğini…
Açılacak yollarının hangi güzergâhlardan geçip; hangi güzergâhlardan geçmeyeceğini…
Havaalanlarının nerelerde yapılacağını; nerelerde yapılamayacağını…
AV Merkezlerinin nerelerde yapılıp; nerelerde yapılamayacağını…
Nasıl bir nesil yetiştirilip; nasıl bir nesil yetiştirilemeyeceğini…
Belirleyenlerin kader olarak sunduğu; aklın mantığı değil; zorun ve dayatmanın mantığının kullanılacağı ve adına da “Yeni Türkiye!” denildiği bir Türkiye’ de değil;
Kadın erkek eşitliğinin sağlandığı ve tam olarak uygulandığı…
Özgürlüklerin alabildiğine genişletildiği…
Adaletin eksiksiz olarak dağıtıldığı…
Terör, şiddet ve zulmün olmadığı…
Bireysel ve toplumsal güvenliğin sağlandığı…
İnsan haklarına saygılı olunduğu…
Hukukun üstünlüğüne uyulduğu…
Kadın cinayetlerinin son bulduğu…
Her bireyin işinin ve aşının olduğu…
Bireysel ve kitlesel ötekileştirmenin yapılmadığı…
Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlandığı…
Etnik ve inanç ayrımcılığının yapılmadığı…
Hırsızlık ve yolsuzlukların yapılmadığı…
Çocuklara ve kadınlara taciz ve tecavüzün yapılmadığı,
Bir “Çağdaş Türkiye” de yaşamak istiyorum.